Havacılık otoriteleri bu soruyu kesin olarak henüz cevaplayamıyor olmasına rağmen, Alabama Üniversitesi, Embry Riddle Havacılık Üniversitesi, Mississippi Eyalet Üniversitesi ve Kansas Üniversitesi kurmuş oldukları konsorsiyum ile küçük insansız uçakların (Drone) insanlar üzerinde uçurulmasına izin vermenin risklerini daha iyi anlamak için çalışmalara başladılar.
Konsorsiyum, insanlara yönelik en önemli tehditler olan künt travma, penetrasyon yaralanmaları ve kesikler hakkında değerlendirilen teknikleri inceledi. Ekip, korunmasız rotorlar gibi tehlikeli drone özelliklerini tanımlayarak çarpışma şiddetini sınıflandırdı.
Konsorsiyum tarafından ayrıca Oyuncak Standartları ve İnsansız Araç Sistemleri Uluslararası Birliği (AUVSI) veritabanını, otomotiv endüstrisinden ve tüketici pil pazarından 300'den fazla yayını incelemiştir.
Son olarak, ekip çarpışma testleri, dinamik modelleme ve kinetik enerji, enerji transferi ve çarpışma dinamikleri ile ilgili analizler gerçekleştirdi.
Çalışmalar tamamlandığında, NASA, Savunma Bakanlığı, FAA yetkilileri ve diğer konunun uzmanları bulguların bir incelenmesi gerçekleştirdi.
Çalışmalar neticesinde dronlar için geçerli olan üç baskın yaralanma türü tespit etmiştir:
1-Kafaya alınan darbe
2- Kesiler;
3-Penetrasyon yaralanmaları.
Araştırma, çoklu rotorlu dronlardaki yüksek sürtünme nedeniyle aynı metal kütlesinden daha yavaş düştüğünü gösterdi. Çoğu drondan farklı olarak, ahşap ve metal olanların deforme olmaması sebeiyle enerjilerinin çoğunu çarpışma esnasında aktardığını gösterdi.
Ayrıca FAA yetkilileri dronelara güç sağlayan lityum pilleri için de yeni bir standarda ihtiyaç duyulduğunu tespit etti.
Konsorsiyum, geliştirilen metrikleri hassaslaştırmak için araştırmaya devam etmeyi önerdi. Ekip üyeleri potansiyel yaralanmanın karakterize edilmesi için basitleştirilmiş bir test yöntemi geliştirmeyi ve olası yaralanma şiddetini test verilerini kullanarak önerilen bir standardın ve modellerin geçerliliğini onaylamayı önerdi.
Konsorsiyum araştırmasının ikinci aşaması olan uçaklarla çarpışma risklerini incelemek için Haziran 2017'de çalışmalara başladı.
Komisyonun araştırmasına ilişkin rapor ve iki video dosyasına buradan ulaşabilirsiniz.